
Montrö’den taviz! - Sözcü
- Select a language for the TTS:
- Turkish Female
- Turkish Male
- Language selected: (auto detect) - TR
Play all audios:

_“MONTRÖ’DE BOĞAZ GEÇIŞ ÜCRETLERI VE 1983 DÜZENLEMESI”_ _TÜRKIYE, MONTRÖ’YE GÖRE BOĞAZ GEÇIŞLERINDE SAĞLIK KONTROLÜ, FENERLER VE KURTARMA HIZMETI OLARAK GEMILERDEN GEÇIŞ ÜCRETI ALMAKTADIR.
ANCAK 1983’TE BIR DÜZENLEMEYLE BOĞAZ GEÇIŞ ÜCRETLERI BÜYÜK ORANDA AZALTILMIŞTIR_ Bugün, Montrö’ye saldıran çevrelerin öteden beri dillerine pelesenk ettikleri, “MONTRÖ GEREĞI BOĞAZLARDAN
GEÇEN GEMILERDEN ÜCRET ALAMIYORUZ!” veya “MONTRÖ GEREĞI ÇOK AZ ÜCRET ALABILIYORUZ!” iddiasına cevap vereceğim. İşte gerçekler... MONTRÖ’YÜ “GEÇİŞ ÜCRETİNE” İNDİRGEMEK Montrö, Türkiye için
her şeyden önce bir güvenlik sözleşmesidir. Türkiye, 20 Temmuz 1936 tarihli MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESI’ni imzalar imzalamaz, sözleşme gereği (Protokol, fıkra-1), 21 Temmuz 1936’da Boğazlar
bölgesine asker soktu. Uluslararası Boğazlar Komisyonu’nun yetkileri Türkiye’ye verildi (Md. 24). Böylece Türkiye, Montrö sayesinde Boğazlarda tam egemenlik kurdu. Hep gözden kaçar ancak
Türkiye Montrö’de “PEK YAKIN BIR SAVAŞ TEHDIDI” adı altında savaş ve barış dışında üçüncü bir bağımsız statüye daha yer verilmesini sağladı. Montrö 21. Maddeye göre “TÜRKIYE, PEK YAKIN BIR
SAVAŞ TEHDIDIYLE KARŞILAŞTIĞI KANISINDA ISE IŞBU SÖZLEŞMENIN 20. MADDESI HÜKÜMLERINI UYGULAMAK HAKKINA SAHIPTIR”. 20. Maddede ise “... SAVAŞ GEMILERININ GEÇMESI TÜMÜYLE TÜRK HÜKÜMETI’NIN
KARARINA BAĞLIDIR” denilmektedir. Böylece Türkiye, Montrö’de yasal savunma (meşru müdafaa) hakkının sınırlarını kendisine bir saldırı olmadan da “SAVAŞ TEHDIDINI” kapsayacak şekilde
genişletti. (1) Bu yönüyle Montrö, başlı başına bir zaferdir. Ayrıca Montrö’ye göre Türkiye, sözleşme hükümlerini uygulayan ve uygulamaları denetleyen taraftır. MONTRÖ’DE TÜRKIYE’NIN
GÜVENLIĞI; savaş gemilerinin geçişinin önceden Türkiye’ye bildirilmesi, aynı anda Boğazdan geçen gemilerin toplam tonajının 15 bin tondan fazla olmaması, geçişin gündüz yapılması, Boğazların
üstünden savaş uçağı uçmasının yasaklanması, Karadeniz’e kıyıdaş ülkelerin denizaltılarının ancak Karadeniz’deki üslerine gitmek amacıyla gündüz ve su üstünden geçebilmeleri, Karadeniz’e
kıyıdaş olmayan ülkelerin barış durumunda büyük savaş gemilerinin, denizaltılarının ve uçak gemilerinin Boğazlardan geçememesi, küçük gemilerinin ise 30 bin tonu (zorunlu hallerde 45 bin
tonu) aşmaması ve Karadeniz’de 21 günden fazla kalmaması, savaş durumundaysa Boğazlardan geçiş rejiminin tamamen Türkiye’nin takdirine bırakılması gibi hükümlerle korunmuştur. Dolayısıyla
Boğazların geçiş rejimini TÜRKIYE’NIN GÜVENLIK ÖNCELIKLERINE GÖRE belirleyen MONTRÖ, Boğaz “geçiş ücretlerine” indirgenemeyecek kadar önemli bir sözleşmedir. Montrö ile Türkiye Boğazlarda
mutlak egemenlik kurdu. Bu nedenle Montrö geçiş ücretlerine indirgenemez. Atatürk, Montrö için, “Montrö eseri, cidden sevinmeye ve sevindirmeye değer bir tarihi hadisedir” dedi. MONTRÖ’YE
GÖRE BOĞAZ GEÇİŞ ÜCRETLERİ 20 Temmuz 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin 1. ve 2. Maddelerine göre barış zamanlarında ticaret gemilerinin Boğazlardan geçişi serbesttir. (Md. 1, 2)
“BU GEMILER, BOĞAZLARIN HIÇBIR LIMANINDA DURMAKSIZIN TRANSIT OLARAK GEÇERLERSE TÜRK MAKAMLARINCA ALINMASI -IŞBU SÖZLEŞMENIN 1. EKI’NDE- ÖNGÖRÜLEN RESIM VE HARÇLARDAN BAŞKA HIÇBIR RESIM VE
HARCA BAĞLI TUTULMAYACAKLARDIR. BU RESIM VE HARÇLARIN ALINMASINI KOLAYLAŞTIRMAK IÇIN BOĞAZLARDAN GEÇECEK TICARET GEMILERI 3.MADDEDE YAZILI MERKEZIN MEMURLARINA ADLARINI, UYRUKLARINI,
TONAJLARINI, GIDECEKLERI YERI VE NEREDEN GELDIKLERINI BILDIRECEKLERDIR. KLAVUZLUK VE RÖMORKAJ ISTEĞE BAĞLIDIR.” (Md. 2) Görüldüğü gibi Türkiye, Montrö’ye göre Boğazlardan geçen tüm ticaret
gemilerinden “RESIM” ve “HARÇ” alma hakkına sahiptir. Montrö Boğazlar Sözleşmesi, Ek-1, Madde 1, Türkiye'nin Boğaz geçişlerinde alacağı 'resim' ve 'harçlar' Montrö
Boğazlar Sözleşmesi’ne göre Boğazlardan geçişte alınacak “RESIM” ve “HARÇLAR” Montrö EK-1, Madde 1’de şöyle açıklanmıştır: YAPILAN HIZMET, ALINAN ÜCRET (ALTIN FRANK) A) SAĞLIK KONTROLÜ: 075
B) FENERLER, IŞIKLI ŞAMANDIRALAR, GEÇIT ŞAMANDIRALARI: 800 tona dek: 0.42, 800 tondan yukarı: 0.21 c) KURTARMA HIZMETI: 0.10 Montrö Ek-1’e göre Türkiye bu “RESIM” ve “HARÇ” bedellerini
“ALTIN FRANK” üzerinden alacaktır. Ancak Ek-1, Madde 4’e göre geçiş ücretlerinin “ALTIN FRANK” veya ödeme tarihindeki “TL” ile ödenmesi de mümkündür. Montrö Ek-1 Madde 1’de o sırada 100
kuruşun yaklaşık 2.5 Frank olduğu belirtilmiştir. Montrö Ek-1 Madde 2’de bu resim ve harçların Boğazlardan iki kez geçiş için olduğu, ancak Boğazları kullanan ticaret gemilerinin, 6 aydan
sonra Boğazlardan tekrar geçmeleri halinde bu resim ve harçları ikinci kez ödemekle yükümlü oldukları belirtilmiştir. Boğazlardan geçen ancak dönmeyeceğini beyan eden gemiler geçiş
ücretlerinin yarısını ödeyecektir. Montrö’de belirtilen Boğaz geçiş ücretleri, 1981 yılına kadar Altın Frank cinsinden hesaplandı. Türkiye, yaklaşık 46 yıl boyunca Boğaz geçiş ücretlerini
Altın Frank esası üzerinden tahsil etti.(2) Türkiye, Montrö’ye göre Boğaz geçiş ücretlerini Altın Frank üzerinden almaya devam ederken 1976 yılında altının uluslararası para sistemiyle
ilişkisi kesildi. Bunun üzerine Türkiye, 1981’de altının dünya borsalarındaki kurunu esas alarak yeni bir hesap yöntemi geliştirdi. BU YENI HESAP YÖNETIMI SONUNDA GEÇIŞ ÜCRETLERI 10 KATINA
ÇIKARILDI. Ancak geçiş ücretlerindeki bu artış özellikle Sovyetler Birliği’nin büyük tepkisiyle karşılaştı. Sovyetler Birliği, Boğaz geçişlerinde bu yüksek ücreti ödemeyi reddetti. Bunun
üzerine Sovyetlerle yapılan görüşmeler sonunda Altın Frank’ın ABD Doları’na endekslenmesine karar verildi. Bu karar, sözleşmeye taraf diğer devletlere de bildirildi. Onların da kabul
etmesiyle uygulamaya konuldu. (3) Böylece Türkiye, Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nde 1983’te yapılan bu düzenlemeyle Boğaz geçiş ücretlerinde yaklaşık yüzde 75 indirime gitti. (4) 1983 yılında
yapılan düzenlemeye göre yeni Boğaz geçiş ücretleri şöyle oldu: YAPILAN HIZMET, NET TON BAŞI ALINAN ÜCRET (ABD DOLARI) A) SAĞLIK KONTROLÜ: 0,060400 B) FENER ÜCRETLERI: 800 tona dek:
0,338646, 800 tondan fazla: 0,169323 KURTARMA ÜCRETLERI: 0,08063 1983 yılında yapılan düzenlemeyle Boğaz geçişlerinde alınan ücret, Montrö’ye göre “ALTIN FRANK’IN GERÇEK DEĞERI ÜZERINDEN
ALINMASI GEREKEN ÜCRETE GÖRE YAKLAŞIK % 75 ORANINDA DAHA DÜŞÜKTÜR.” Ayrıca bu yeni tarifenin “MUAFIYETLER” başlıklı 5. Maddesinde -MONTRÖ’YE AYKIRI OLARAK- bazı gemilerin fenerler ve
tahlisiye ücretlerinden muaf oldukları belirtilmiştir. (5) 1983’ten bugüne altının ons değeri sürekli arttığı halde 1983’teki bu düzenleme 38 yıldır güncellenememiştir.(6) Bu konuda bir
araştırma yapan İSMAIL DEMIR şöyle diyor: “SÖZLEŞMEDEKI ALTIN FRANK, BEHER NET TON BAŞINA SABIT BIR KATSAYI ILE ÇARPILARAK $’A ÇEVRILMIŞTIR. GÜNLÜK KUR VEYA RAYIÇ DEĞER ÜZERINDEN ÜCRETLERIN
ALTIN KARŞILIĞI TL OLARAK ALINMASI MÜMKÜN VE BU HESAPLAMA OLDUKÇA BASIT IKEN 1983 YILINDAN ITIBAREN UYGULANMAKTA OLAN KATSAYI; ‘1 ALTIN FRANK = 0,8063 $’ OLARAK KABUL EDILMIŞTIR. BÖYLECE
GEÇIŞ ÜCRETLERI, ALINMASI GEREKEN MIKTARIN BIR HAYLI ALTINDA KALMIŞTIR. BU KATSAYININ NEYE GÖRE BELIRLENDIĞI, KATSAYI ILE ALTIN FRANK ARASINDAKI ILIŞKININ NE OLDUĞU BILINMEMEKTEDIR.”(7)
1983’te yapılan yeni düzenleme nedeniyle Türkiye, bugün Altın Frank’ın gerçek değeri üzerinden geçiş ücreti alamadığından büyük ekonomik kayba uğramaktadır. İSMAIL DEMIR’IN hesaplamalarına
göre bugün Boğaz geçişlerinde “TÜRKIYE, ALMASI GEREKEN GEÇIŞ ÜCRETLERINI 14.58 KAT DAHA AZ TAHSIL ETMEKTEDIR.” (8) Uzmanlar, 1983 düzenlemesi nedeniyle Türkiye’nin Boğaz geçişlerindeki
yıllık kaybının birkaç milyar dolar olduğunu ifade etmektedirler. 2 Ocak 1999’da Hürriyet gazetesinde “TRILYONLAR KAYBEDIYORUZ” başlıklı bir haber yayınlandı. Haberde şöyle deniliyordu:
“TÜRKIYE, MONTREUX ANLAŞMASI’NA GÖRE BOĞAZLARDAN GEÇIŞ YAPAN GEMILERDEN ALDIĞI ÜCRETLERDE YILLARDIR UYGULADIĞI YÜZDE 75’LIK INDIRIM NEDENIYLE TRILYONLAR KAYBEDIYOR. ÜSTELIK BU BÜYÜK INDIRIME
RAĞMEN BAZI GEMILER HIÇBIR ÜCRET ÖDEMEDEN GEÇIP GIDIYORLAR...” Haberin detaylarında, Türkiye’nin 1983 yılında Boğaz geçiş ücretlerinde yaptığı yüzde 75’lik indirimin Türkiye’ye yıllık
faturasının 150 milyon dolara kadar çıktığı belirtiliyor. Haberde, Türkiye’nin 1983’te Montrö’den verdiği tavizin nedeni de şöyle açıklanıyor: ‘‘YABANCILAR MONTREUX’YÜ MASAYA YATIRMAK VE
BOĞAZLARIN TEKRAR ULUSLARARASI BIR KOMISYONA DEVRINI SAĞLAMAK IÇIN FIRSAT KOLLUYOR. (...) TÜRKIYE, MONTREUX’DE BELIRLENEN PARALARI ALMAK IÇIN HER GIRIŞIMINDE, KARŞISINDA ULUSLARARASI
DENIZCILIK ÖRGÜTÜ’NÜ (IMO) BULUYOR... NASSIA TANKERI KAZASINDAN SONRA 1996 YILINDA YAPILAN IMO TOPLANTISINDA, BOĞAZLARIN TEKRAR BIR ULUSLARARASI KOMISYONA DEVRI IÇIN ELLERINDEN GELENI
YAPMIŞLAR.”(9) 19 Ocak 2011 tarihli Sabah gazetesinde Erhan Öztürk de ”BOĞAZ’IMIZDAN 10 MILYAR DOLAR KESILDI” başlıklı haberinde aynen şöyle diyor: “MONTRÖ BOĞAZLAR SÖZLEŞMESI ILE
BOĞAZLARDAN GEÇIŞ YAPAN GEMILERDEN TAHLISIYE, FENER VE SAĞLIK ÜCRETI ADI ALTINDA ALTIN FRANK KURU ÜZERINDEN HARÇ ALAN TÜRKIYE’NIN, 1983’TE KUR ÜCRETINI SABITLEYEREK, SON 28 YILDA 10 MILYAR
DOLAR (15.5 MILYAR TL) KAYBA UĞRADIĞI ORTAYA ÇIKTI. DIŞIŞLERI, ENERJI VE ULAŞTIRMA BAKANLIKLARI, SABIT KUR SISTEMINI KALDIRMAK IÇIN ORTAK BIR ÇALIŞMA BAŞLATTI. ÇALIŞMANIN TAMAMLANMASIYLA
BIRLIKTE BOĞAZLARDAN GEÇIŞ YAPAN GEMILERDEN ALINAN ÜCRETLER 16 KAT ARTACAK.” Haberin detaylarında, Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın “GEREKIRSE MONTRÖ ANTLAŞMASI’NDAN KAYNAKLANAN ALTIN-FRANK
MADDESIYLE BOĞAZ GEÇIŞ ÜCRETLERINI ARTIRABILIRIZ” açıklamasının ardından bu konudaki çalışmalara hız verildiği, Ulaştırma, Enerji ve Dışişleri Bakanlıklarının bir komite oluşturduğu ve bu
komitenin -1983 tarihli- sabit kur sistemini ortadan kaldırmak için çalıştığı, Montrö düzenine geri dönülmesi halinde ücretlerin 16 kat artacağı belirtiliyor. (10) Basına yansıdığı kadarıyla
ilk kez iki iş adamı; FIKRET BIZIMCAN ve avukat ÜNAL SOMUNCUOĞLU, 20 Ağustos 2020’de, 1983’te yapılan düzenlemenin iptali için Ankara Bölge İdare Mahkemesi’nde dava açtılar. Ücretlerin 1983
öncesindeki gibi Montrö hükümlerine uygun hale getirilmesini istediler. Bizimcan ve Somuncuoğlu şöyle diyor: “2019 YILI ITIBARIYLA BOĞAZ GEÇIŞLERINDEN TOPLAMDA YAKLAŞIK, 832 MILYON TL, YANI
SADECE 140 MILYON DOLAR GELIR ELDE EDILDI. OYSA MONTRÖ’DEKI ALINMASI GEREKEN ÜCRETLER TABLOSU UYGULANSA 2019’DA 23.62 MISLI BIR TAHAKKUK GERÇEKLEŞTIRILMESI GEREKIYORDU. BU DURUMDA ÜLKEMIZIN
GELIRI 3 MILYAR 306 MILYON DOLAR OLACAKTI.” (11) DEMEM O KI, sorun Montrö’de, Boğaz geçiş ücretlerinin az olması değil, 1983 düzenlemesiyle Boğaz geçiş ücretlerinin yaklaşık yüzde 75
oranında düşürülmesidir. ★★★ Şimdi, “KANAL İSTANBUL’U YAPACAĞIZ, ÇOK PARA KAZANACAĞIZ!” diyen iktidara soruyorum: Hükümetiniz, geçiş ücretlerini MONTRÖ’YE UYGUN HALE GETIRMEK IÇIN 2011’de
bir çalışma başlattı mı? Başlattıysa, üzerinden 10 yıl geçen o çalışmaya ne oldu? Türkiye bugün Montrö’de belirlenen geçiş ücretlerini -bugünün değeriyle- eksiksiz olarak alabiliyor mu?
Bugün Montrö’de açıkça belirtilen ve hukuki hak olan geçiş ücretini eksiksiz alamıyorsanız, yarın Kanal İstanbul’dan o yüksek ücretleri nasıl alacaksınız? Bugün Boğaz geçiş ücretlerinin
düşük olmasının Montrö’den değil, -Montrö’den taviz durumundaki- 1983 düzenlemesinden kaynaklandığını kamuoyuyla ne zaman paylaşacaksınız? KAYNAKLAR, DİPNOTLAR 1)_ Rıza Türmen, “Önsöz”,
Montrö Boğazlar Konferansı Tutanaklar, Belgeler, Seha L. Meray, Osman Olcay, İstanbul, 2020, s. xıx. _ 2)_ İsmail Demir, “Montrö Sözleşmesi’ne Göre Alınan Geçiş Ücretleri, (Resim ve
Harçlar)”, VIII. Türk Deniz Ticareti Tarihi Sempozyumu, s. 63; N. Gürpınar, “Türk Boğazlarından Geçiş Ücreti Altın Frank”, Anadolu Nümismatik Bülteni, Sayı. 16, s. 12. __ _ 3)_ Türmen, s.
xxvıı, xxvııı; Demir, s. 66. _ 4)_ Demir, s. 66._ 5)_ Demir, s. 66, 67._ 6)_ Mahfi Eğilmez, “Montreux (Montrö) Boğazlar Sözleşmesi ve Kanal İstanbul”, __https://www.mahfiegilmez.com/__, (28
Aralık 2019). _ 7)_ Demir, s. 67._ 8)_ Demir, s. 68._ 9)_ “Trilyonlar Kaybediyoruz”, Hürriyet, 2 Ocak 1999._ 10)_ Erhan Öztürk, “Boğaz’ımızdan 10 Milyar Dolar Kesildi”, Sabah, 19 Ocak 2011.
_ 11)_ “Türk Boğazlarından Geçiş Ücreti Davalık Oldu”, __https://www.denizhaber.com/__ (3 Eylül 2020) _