Gönlü zengin olmak!.. - Uğur Dündar - Sözcü

Gönlü zengin olmak!.. - Uğur Dündar - Sözcü


Play all audios:


Genç adam iyi bir terziymiş. Bir dikiş makinesi ve küçücük bir dükkânı varmış. Çok soğuk bir kış gecesi dükkânı kapatırken elektrik sobasını açık unutmuş ve çıkan yangın felaketi olmuş.


Artık ne bir işi varmış ne de parası. Günler boyu iş aramış ama bulamamış... ★★★ Yük taşımış, bulaşıkçılık yapmış, yine de evinin kirasını ödeyecek kadar para kazanamamış. Sonunda ev


sahibinin de sabrı taşınca, küçük bir bavula sığacak kadar azalan eşyalarıyla, kendini kış ortasında sokakta bulmuş... Hava buz kesiyormuş ve genç adamın köşedeki parktan başka gidecek yeri


yokmuş. Bir sabah uyandığında, iş arayacak derman bulamamış bacaklarında. Açlıktan ve soğuktan bitkin bir şekilde bankta otururken, son model bir araba yanaşmış parkın kapısına... Arka


kapıyı açmaya çalışan şoförü kızgınlıkla yana itmiş arabadan inen yaşlı adam, “YALNIZ BIRAKIN BENI, PARKTA DOLAŞIRSAM BELKI SINIRIM GEÇER” diye söylenmiş. Zengin biri olduğu izlenimini veren


ihtiyar, birkaç adım attıktan sonra bankta titreyen terziyi görmüş. Terzi de adamın üzerindeki paltoya bakıyormuş dikkatle. ★★★ Birden siniri geçiveren ihtiyar, “ZAVALLI ADAMCAĞIZ KIM BILIR


NASIL ÜŞÜYORDUR, ONA NASIL YARDIM ETSEM ACABA” diye düşünmeye başlamış. Oysa terzinin düşlediği, paltonun sıcaklığı değilmiş. O, çok kalın ve kaliteli bir kumaştan üretilen bu paltonun


sahibine hiç de yakışmadığını ve onun vücuduna uygun şekilde dikilmediğini düşünüyormuş. Yaşlı adam, banktaki kimsesizin yanına yaklaşıp, “EVLAT, BU AYAZDA DONARSIN. İSTERSEN SANA PALTOMU


VEREBILIRIM” deyince, “HAYIR, TEŞEKKÜR EDERIM. BEN SADECE BU PALTONUN SIZE GÖRE OLMADIĞINI DÜŞÜNÜYORDUM. KUMAŞI FAZLA KALIN VE SIZI OLDUĞUNUZDAN ŞIŞMAN GÖSTERIYOR” cevabını almış... ★★★


Yaşlı adam hayli şaşırmış. Çünkü o da üzerindeki paltoyu kendisine bir türlü yakıştıramıyormuş. Konuştuğu kişinin işsiz bir terzi olduğunu öğrenince de “BENIMLE GEL, HAYAT HIKÂYENI YOLDA


ANLATIRSIN” diyerek arabaya bindirmiş... ★★★ Yol boyunca öyküsünü dinleyen ve yetenekli bir insanın çaresiz kalmasına çok üzülen iyiliksever yaşlı adam, terziye bir dükkân açmasına yetecek


kadar para vermiş. Bunun karşılığında tek istediği, kendi giysilerini bu genç adamın dikmesiymiş. Terzi yeniden bir işe, hem de kendi işine kavuşmanın heyecanıyla deliler gibi çalışmaya


başlamış. BU ARADA YAŞLI IŞ ADAMI DA DESTEĞINI ESIRGEMIYOR, ONU KENDI ÇEVRESINDEN ZENGIN KIŞILERLE TANIŞTIRARAK YENI SIPARIŞLER ALMASINI SAĞLIYORMUŞ. KÜÇÜK DÜKKÂN ÖNCE KOCAMAN BIR MODAEVINE


DÖNÜŞMÜŞ, SONRA DA PEK ÇOK ÜNLÜ MARKA IÇIN ÜRETIM YAPMAYA BAŞLAMIŞ. TERZI GIDEREK “ÜNLÜ IŞ ADAMI” OLMUŞ. ★★★ BIR GÜN IHTIYAR ADAM ONU ZIYARETE GITMIŞ. TERZI ÇOK BÜYÜK BIR IŞ BAĞLANTISI


YAPMAK ÜZERE ÜLKE DIŞINA GIDECEKMIŞ VE UÇAĞA YETIŞMESINE AZ BIR ZAMAN VARMIŞ. Biraz sohbet ettikten sonra yaşlı adam birden fenalaşıp kalp krizi geçirmeye başlamış. Hemen bir ambulans


çağırılarak hastaneye kaldırılması sağlanmış. YENI IŞ ADAMIMIZ ISE BÜYÜK IŞI KAÇIRMAK ISTEMEDIĞI IÇIN, UÇAĞA YETIŞMEK ÜZERE YOLA ÇIKMIŞ. YAŞLI ADAM KRIZI ATLATMIŞ VE UZUN SÜRE HASTANEDE


YATMIŞ, BIR YANDAN DA SADECE BIR KEZ TELEFON EDEREK DURUMUNU SORAN TERZIYI BEKLIYORMUŞ. FAKAT TERZI DAHA ÇOK PARA KAZANMAK IÇIN ORADAN ORAYA KOŞTURURKEN BIR TÜRLÜ YAŞLI ADAMI ZIYARETE


GIDEMEMIŞ. ARADAN O KADAR UZUN BIR SÜRE GEÇMIŞ KI, BU SEFER DE UTANCINDAN YAŞLI ADAMIN KAPISINI ÇALAMAZ OLMUŞ. ★★★ Bir süre sonra terzinin işleri yolunda gitmemeye başlamış. Fabrikaları,


atölyeleri birer birer kapanmış ve elinde sadece küçücük bir dükkân kalmış. Nerede hata yaptığını sormak için, utana sıkıla yaşlı adama koşmuş... Son derece kırgın olan ihtiyar yine de onu


kabul etmiş ama anlatacağı öyküyü dinledikten sonra derhal çıkıp gitmesini, bir daha da kendisini aramamasını istemiş. Ve demiş ki: “Bir zamanlar fakir bir oduncu varmış. Ormandaki bir


kulübede yaşar ve odun keserek hayatını kazanırmış. Bir gün kulübesinde yangın çıkmış ve bu yangın bütün ormanı kül etmiş. O çevrede kimse ona güvenip iş vermeyince, çıkınını alan oduncu,


eşeğine binip yola koyulmuş. Ağaçların arasında yürürken birinin kendisine seslendiğini duymuş. Başını kaldırınca konuşanın bir bülbül olduğunu görmüş. Bülbül ona ‘SENIN HALINE ÇOK ÜZÜLDÜM,


ŞIMDI ÖYLE BIR BÜYÜ YAPACAĞIM KI EŞEĞIN ÇOK GÜZEL ŞARKI SÖYLEMEYE BAŞLAYACAK, SEN DE ONUNLA GÖSTERILER YAPIP ÇOK PARA KAZANACAKSIN’ demiş. Gerçekten de eşek birbirinden güzel şarkılar


söylemeye başlamış. Oduncu o şehir senin, bu kasaba benim dolaşıp eşeğine şarkı söyletiyor ve herkes onları izlemek için birbiriyle yarışıyormuş. Oduncu ve şarkı söyleyen eşeği bütün ülkede


ünlenmişler. ★★★ YINE BIR GÖSTERIYE YETIŞMEK IÇIN KOŞTURURLARKEN, BÜLBÜLÜN YARDIM ISTEYEN SESINI DUYMUŞ ODUNCU. BIR KEDI BÜLBÜLÜ YAKALAMIŞ VE YEMEK ÜZEREYMIŞ. ŞÖYLE BIR DURAKLAMIŞ AMA


GÖSTERIYE GITMEMEYI, ONCA PARAYI KAÇIRMAYI GÖZÜ YEMEMIŞ, ARKASINA BAKMADAN KAÇMIŞ ORADAN... Gösteri sırasında eşeği her zamanki gibi güzel şarkılar söylemek yerine sadece anırınca,


şarlatanlıkla suçlayan izleyicilerin yuhalamaları arasında kendisini kulise zor atmış. İşte o zaman bülbül ölünce büyünün bozulduğunu anlamış. BEN DE SENIN BÜLBÜLÜNDÜM VE SEN BENI ÖLDÜRDÜN,


BÜYÜ DE O YÜZDEN BOZULDU. KEŞKE GÜZEL GIYSILER DIKERKEN DOSTLUK IPLIĞINI KOPARMASAYDIN...” ★★★ Kıssadan hisseye gelince... Covid-19 sürecinde dostluk ipliğini koparanları da gördük, daha


güçlendirip hiç kopmayacak hale getiren örnek insanları da... Örneğin bu ölümcül hastalığın pençesinde kıvranırken, “YA IYILEŞEMEZSEM” diye düşünüp, elinde avucunda ne varsa, pırıltılı


yoksul öğrencilere burs verilmesi için bağışlayan hayırsever yaşlıları da gördük, ekonomi daralırken kazancı artan bazı tuzu kuruların, her şeylerini borçlu oldukları okulları için maddi


yardım istendiğinde bırakın bağışta bulunmayı, cevap bile vermeyişlerini de... BELEDIYELERIN ASKIDA FATURALARINI ÖDEMEK IÇIN YARIŞ EDENLERI, MUHTACA GIDA YARDIMI KOLISI ULAŞTIRMAK IÇIN


KOŞUŞTURANLARI, IŞSIZE IŞ, AŞSIZA AŞ SAĞLAMAK IÇIN ÇIRPINANLARI, YEMEYIP YEDIREN GÖNLÜ ZENGINLERI GÖRDÜK... BIZI KUTUPLAŞTIRIP AYRIŞTIRMAYA, ÇALIŞANLARA INAT, BU TOPLUMDA HIÇBIR GÜCÜN DÜŞMAN


KAMPLAR YARATAMAYACAĞINI GÖZ YAŞARTICI INSANLIK ÖRNEKLERIYLE KANITLAYANLARI GÖRDÜK... Bu değerli “insan”larımızın hepsini sevgi, saygı ve minnet duygularıyla selamlıyor, iyiliklerin


kötülükleri kovmasını diliyorum.